top of page

Pranayama

  • Yazarın fotoğrafı: Seda Özsoy Yoga
    Seda Özsoy Yoga
  • 24 Ara 2019
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 4 Kas 2020

Prana: yaşam enerjisi

Ayama: kontrol

Nefes hepimizin dünyaya geldiği anda öğrendiği, bizi evrene bağlayarak beslenmemizi sağlayan bir bağdır. Anne karnında bir kordon ile annemize ve böylece evrene dolaylı yoldan bağlıydık , tüm besin ve enerjimizi o bağ yoluyla alıyorduk. Anne rahminden çıkar çıkmaz fiziksel olarak bağımız kesilde fakat enerjisel olarak o bağ nefes olarak devam etti. Basınçlı anne karnından dışarı çıktığımız ilk anda hava içimize doğal olarak doldu ve bu bize nefes oldu. Böylece bağımızın formu değişti fakat hala tüm evrenin enerjisini ve besinimizi nefes yolu ile almaya devam ediyoruz. Tek fark, artık bilinçli olarak onu bireysel varlığımız içinde yönetebileceğimiz.

Peki ilk anda doğal öğrendiğimiz nefes alış-veriş eylemi için şimdi neden çaba sarfetmemiz gerekiyor?

Solunum bedende iki merkezden yönetilir; solunum refleksi omurilik soğanındaki solunum merkezinden kontrol edilir. İstemli solunumu ise beyindeki solunum merkezi kontrol eder. Solunum refleksi sayesinde, biz günlük aktivitelerimizle ilgilenirken beden için hayati olan nefes alıp verme işi bizim kontrolümüzde değil bedenimizin kontrolündedir. Bu durumda, biz günlük aktivitelerimiz sırasında içinde bulunduğumuz duruma uygun nefes alıp veririz. Bazen derin nefesler alacak kadar gevşemiş olabiliriz, bazen de ısısı yoğun, sık ve sığ nefesler alacak kadar gergin veya sinirli olabiliriz. Buradan anlıyoruz ki; bedenin durumu nefesi, nefesin durumu da yine bedeni etkiliyor. Beden rahat ve huzurluyken aldığımız nefeslerin kalitesi iyidir. Fakat beden huzursuz ve gerginken kalitesi düşmüş bir nefes döngüsünden kendimizi nasıl çıkaracağız?

Bu sebeple nefesi belli ölçülerde kontrol edebilmemizi ve istemli solunum yapabilmemizi sağlayan beynimizdeki solunum merkezine sahibiz. Bizim yoga uygulayıcısı olarak ilgilendiğimiz kısım burasıdır; farkındalıkla ve bilinçli nefes kontrolü.

Tekrarlarsak; beden, içinde bulunduğu aktivite, düşünce durumu veya duygu durumuna bağlı olarak nefes ritmini ve biçimini oluşturur. Eğer biz, bizi sığ ve hızlı nefes almaya yönlendirecek bir duygu durumunda veya aktivite içindeysek; bu durumu değiştirdiğimizde nefesimiz de değişecek. Peki içinde bulunduğumuz düşünce ve duygu durumunu değiştiremiyorsak nefesimizi nasıl düzenleyeceğiz? Bu noktada ise, nefesi kontrol edebildiğimiz ikinci solunum merkezi ile solunum üzerinde kontrol sağlayabiliyoruz. Bu 2 nefes denetleyici merkez sayesinde işimiz aslında çok kolaylaşıyor; omurilik soğanından kontrol edilen nefes sayesinde sürekli olarak nefes alıp vermeyi düşünmek zorunda değiliz.Diğer yandan da beyindeki solunum merkezi sayesinde istediğimiz anda nefesimizi kontrol ederek bedeni veya zihni içinde bulunduğu sıkıcı durumdan kurtarabileceğiz. Her iki denetleyici alanda aslında bizim lehimize çalışıyor.

Peki her şey bu kadar yolundaysa neden şu anda nefes sorunları sebebiyle sağlık problemlerine kadar uzanan sıkıntılar yaşıyoruz ve bizim için doğal olan bu iş nasıl bize bu kadar yabancı bir eyleme dönüştü?

İç güdüsel olarak yaptığımız nefes alış-veriş eylemi biz büyüdükçe zihnin devreye girmesiyle, duyguların oluşmasıyla ve fiziksel bedenin katılaşması veya yanlış kullanılması ile doğasını kaybetmeye başıyor. Böylece bir kısır döngü başlıyor ;


Kötü postür—— sığ nefes, sık nefes——-kalp yorgunluğu——oksijen dengesinin bozulması———zihinde bulanıklık———farkındalıksız bir yaşam

Zihinde karmaşa———bedende stress———nefes düzensizliği ———oksijen dengesi bozulması——zihinde bulanıklık—— farkındalıksız yaşam

Duygusal karmaşa—-bedende stress——-nefes düzensizliği——……ve aynı kısır düngü


Bu döngü hangi yoldan başlarsa başlasın, hep aynı zincirleme reaksiyona giriyor. Bu döngüden çıkmanın tek yolu ise, herhangi bir yerinde farkındalık ile nefes kontrolünü ele geçirmektir. Farkındalıkla nefesimizi kontrol etmek için günlük aktivitelerimiz arasına basit nefes alıştırmaları koymamız yeterlidir. Nefes alma biçiminin eğitimi üzerinde hiçbir sistem yoga pratiği kadar etkili değildir. Çünkü ‘kendine uygun doğru solunum’ için doğru bir duruş ve esneklik yani bedende konfor gereklidir. Yoga sistemi bunların hepsini birlikte sunar, bu sebeple diğer sistemlerden daha etkili, kalıcı ve herkes için uygulanabilir teknikler içerir. Her koşulda işe yarayacak tek bir doğru nefes alma şekli yoktur, bu sebeple tek bir nefes tekniği ile hem zihni, hem fiziksel bedeni, hem duygusal bedeni yönetemeyiz. Yoga sistemi içinde yapılan ‘Pranayama’ teknikleri sayesinde tüm bu ihtiyaçlara karşılık gelen farklı nefes pratikleri uygulanabilir. Bu nefes pratikleri yüzyıllardır denenmiş ve her kişide aynı benzer sonuçlar göstererek etkileri defalarca kanıtlanmış güvenilir tekniklerdir. İlk uygulanması esnasında deneyimli bir eğitmen eşliğinde öğrenilmesi gerekmektedir.

illustratıons by Mikiko Noji

 
 
 

Comments


© 2018 by Seda Özsoy Yoga. Proudly created with Wix.com

bottom of page